ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonucu, Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecini kısa vadede önemli ölçüde etkilemeyecek gibi görünüyor. Uzmanlar, son bir yılda İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü askeri operasyonlar nedeniyle bu anlaşmanın siyasi açıdan uygulanabilirliğinin düşük olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz yıllarda hem Trump hem de Biden yönetimleri, Suudi Arabistan ve İsrail arasında diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi bir dış politika önceliği olarak görmüştü. Ancak 7 Ekim’deki Hamas saldırıları sonrasında bölgedeki gerilimlerin artması, bu sürecin önünde önemli bir engel oluşturuyor.

Gulf State Analytics CEO’su Giorgio Cafiero, “Trump veya Harris yönetiminden hangisi olursa olsun, yakın gelecekte Suudi Arabistan’ın İsrail ile ilişkileri normalleştirmesini beklemiyorum,” dedi. Ayrıca, Arap dünyasında İsrail ile normalleşmenin “toksik” bir konu olduğunu ve Filistin’deki ölümlerle ilgili görüntülerin yaygın bir tepkiye yol açtığını vurguladı.

Esad Rejimi, ABD ile yakınlaşma arayışında Esad Rejimi, ABD ile yakınlaşma arayışında

McLarty Associates stratejik danışmanı Mohammed Soliman ise iki ülke arasındaki normalleşmenin partiler üstü bir öncelik olduğunu ancak kısa vadede gelişme beklemediğini söyledi. “Gazze’deki durum ve bu durumun seyri, normalleşme ihtimalini, zamanlamasını ve kapsamını belirlemede temel rol oynayacak,” dedi.

Suudi Arabistan’ın talepleri arasında, İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli bir çözüm ve ABD ile bir NATO tarzı güvenlik anlaşması bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Nisan ayında duyurduğu savunma paktı, Suudi Arabistan ve İsrail arasında olası bir barış için kilit bir araç olarak görülüyor.

Silah Satışları Konusunda Değişiklikler

Yeni bir ABD yönetiminin Körfez ülkelerine yönelik silah satışlarını nasıl ele alacağı da büyük bir merak konusu. Trump yönetimi ekonomik güvenlik önceliklerini dikkate alarak silah satışlarında kolaylık sağlamışken, Biden yönetimi insan hakları odaklı bir yaklaşım izledi. Bu da Körfez ülkelerine yapılan silah satışlarının daha kısıtlı olmasına yol açtı. Trump’ın Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği büyük silah anlaşması, Körfez’de büyük yankı uyandırmıştı. Uzman Ali Bakir’e göre, Körfez ülkeleri, Trump’ı daha “iş odaklı” görerek daha fazla silah alımının etkili olacağını düşünüyor.

Öte yandan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Çin’in 5G teknolojisi nedeniyle ABD’nin F-35 savaş uçağı satışını askıya alması, Trump döneminde alınan bu kararın Biden döneminde yeniden gözden geçirilmesi ihtimalini ortaya koyuyor. Suudi Arabistan ise NATO tarzı bir anlaşma ile bölgesel güvenlik arayışında. Körfez ülkeleri, yeni yönetimin bu ihtiyaçları göz önünde bulundurmasını bekliyor.