Türkiye

Bakan Kacır: İnsanlığın geleceğini teknoloji tekellerine terk etmeyeceğiz

Bakan Kacır "Kritik teknolojilerde ülkemizin yarınlarını bilimi ve teknolojiyi hegemonya savaşlarının silahı gören sömürgecilere, yüksek kazanç hırslarıyla insanlığın geleceğini tehdit eder hale gelen teknoloji tekellerine terk etmeyeceğiz" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 100. Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni'nde konuştu.

İnsanlığın, küresel meselelere ortaklaşa çözüm teklifi sunamaz hale geldiğini belirten Kacır, "Zirveye yükselmiş, insanoğlunun tahayyül sınırlarını zorlayan düzeyde bilimsel çalışmalar, başka gezegenlerde yaşam arayışlarını dahi gündem ederken, yeryüzünde en temel insani yaşam imkanlarına bile erişemeyen milyarlarca insanın dertlerine çare olabilmekten çok uzak. Özetle, asırlar boyu devam edeceği düşünülen sistem, adaletsizlikler üzerine inşa edilen müesses nizam, hakiki bir dünya düzenine dönüşemediğinden hızla çatırdıyor." ifadesini kullandı.

Kacır, eski dünyanın yıkılıp yenisinin kurulduğunu dile getirerek, Türkiye'nin, bu büyük dönüşümü Cumhuriyet'in ikinci asrına adım atarken göğüslediğini söyledi.

Tam bağımsızlıktan ödün vermeyen, insanlığı yeniden adalet ve merhametle buluşturacak Türkiye iddiasıyla, "Türkiye Yüzyılı"nın inşa edildiğinin altını çizen Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben, "Milletimize kazandırdığınız öz güvenle, medeniyetimizin yeniden yükselişi adına bilimde ve teknolojide büyük adımlar atıyoruz." dedi.

Kacır, büyük ve güçlü Türkiye'nin, zengin düşünce ikliminde, bilimde, araştırmada, teknolojide çığır açan bilim insanlarının katkılarıyla yükseleceğini vurguladı.

Son 21 yılda bilim ve teknolojide büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Kacır, "2002'de 40 ilimizde sadece 76 üniversitemiz vardı. Bilimsel araştırmalar için kısıtlı imkanlara sahiptik. Bugün 81 şehrinde 208 üniversitesiyle milyonlarca gencini yüksek öğrenimle buluşturan Türkiye'den bahsediyoruz. Bu adımları atarken, hep karşı çıkanlar, üniversite sayısındaki artışın bilimde yükseliş anlamı taşımadığını söyleyenler oldu." diye konuştu.

Kacır, aynı dönemde ülkedeki bilimsel yayın sayısının 9 bin 13'ten 48 bin 619'a yükseldiğine dikkati çekerek, dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 22'nci sıradan 16'ncı sıraya gelindiğini bildirdi.

Araştırmacıların uluslararası ortak yayınlar içinde 9 kat daha fazla yer aldığını belirten Kacır, "Türkiye kaynaklı yayınların alan ağırlık atıf etkisi 0,69'dan 1,01'e ulaştı. G20 ülkelerinin ortalamasını yakaladık, dünya ortalamasını geride bıraktık. Bilimsel çalışmalardaki gelişme, fikri mülkiyet kapasitemizde muazzam bir ilerlemeyi beraberinde getirdi. 2002'de patent başvurularında dünyada 39'uncu iken bugün yerli patent başvurularında 12'nci sıradayız. Tasarım başvurularında ise dünya ikincisiyiz." dedi.

Kacır, bilimsel çalışmaların raflara hapsolmaması ve ülkenin kalkınma yolculuğunu hızlandırması adına sıfırdan AR-GE ve inovasyon ekosistemi inşa ettiklerini söyledi.

"TEKNOFEST kuşağı toplumsal seferberlik başlattı"

Bakan Kacır, son 21 yılda AR-GE harcamalarını 10 kat artırarak 12 milyar dolara yükselttiklerine dikkati çekerek, "45 OECD ülkesi arasında AR-GE harcamasını en fazla artıran ikinci ülkeyiz. 29 binden 272 bine çıkardığımız AR-GE insan kaynağımızla da personel sayısını en çok artıran ülkeyiz. Bugün 101 teknoparkta faaliyet gösteren 10 bin 46 teknoloji girişimi, 1624 AR-GE ve tasarım merkeziyle teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.

TÜBİTAK'ın bilim insanı, akademi, kamu ve sanayi desteklerinin reel değerlerle 9 kat yükselerek yıllık 7,5 milyar liraya ulaştığını dile getiren Kacır, 2002'de 1000 bilim insanına destek sağlayan TÜBİTAK'ın bu yıl 57 bin bilim insanı ve öğrenciyi desteklediğini söyledi.

Kacır, kurdukları bilim merkezlerinde 10 milyona yakın ziyaretçiyi ağırladıklarını belirterek, Edirne'den Hakkari'ye 81 şehirde 125 deneyap teknoloji atölyesinde 16 bin özel yetenekli öğrenciyle Geleceğin Teknoloji Yıldızları eğitimini sürdürdüklerini belirtti.

Bu altın dönemin en büyük kazanımının Milli Teknoloji Hamlesi'ni sahiplenen Türk gençliği ve TEKNOFEST kuşağı olduğunu vurgulayan Kacır, Bayraktar TB2'den Anka'ya, Hürkuş'tan Togg'a iftihar kaynağı projelerden örnekler verdi.

Kacır, Türkiye'nin artık yüksek çözünürlüklü uydular geliştirdiğinin, imal ettiğinin ve kendi haberleşme uydusunu yerli ve milli imkanlarla ürettiğinin altını çizerek, "TEKNOFEST kuşağı, dünyada eşi benzeri olmayan bir toplumsal seferberlik başlattı. Sadece bu yıl 337 bin takımda hayallerini projelere dönüştüren 1 milyon genç, bu yolculuğa katıldı. Gençlerimiz, şimdi ilk Türk uzay yolcumuz Alper Gezeravcı'nın önümüzdeki haftalarda Uluslararası Uzay İstasyonu'nda gerçekleştireceği Uzay Bilim Misyonu'nun heyecanını taşıyor." dedi.

"Uzun vadeli her büyük adım ancak güçlü bir siyasi iradeyle mümkün"

Ancak merhamet ve adaletle yükselen bir medeniyetin ışığında gelişen bilim ve teknolojinin insanlığa iyilik getireceğini vurgulayan Kacır, ışığın bu topraklardan yükselmesini bekleyen, Türkiye'nin düşmemesi için dua eden mahzunların ve masumların mesuliyetini taşıdıklarını dile getirdi.

Kacır, bu umudu yükseltebilmek adına çok çalışacaklarını ve kritik teknolojilerde Türkiye'yi geleceğe daha güçlü taşıyacaklarını belirterek şunları kaydetti:

"Yapay zekadan kuantum teknolojilerine, yeni nesil nükleer reaktörlerden sentetik biyolojiye, araştırma kapasitemizi artıracak, yenilikçi projelere imza atacağız. Uzun vadeli her büyük adım ancak güçlü bir siyasi iradeyle mümkündür. Topraklarımızda ve denizlerimizde petrol ve doğal gaz olmadığını kabullenmemiz istenirken, 'biz arayacağız, bulacağız' diyen, dünyada 440'tan fazla nükleer santral varken, 'bu ülkede neden bir nükleer santral kurulmadı' sorusunu soran, savunma sanayisinde ve yüksek teknolojide dışa bağımlılığı kökten reddeden ve bu alanlarda ülkesini yüzyıllık kazanımlara taşıyan sağlam bir iradeyle nasıl başarıya ulaşmışsak, kritik teknolojilerde ülkemizin ve insanlığın yarınlarını, bilimi ve teknolojiyi, hegemonya savaşlarının silahları olarak gören sömürgecilere, yüksek kazanç hırslarıyla insanlığın huzurunu ve geleceğini tehdit eder hale gelen teknoloji tekellerine terk etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanı'mızın 'Daha adil bir dünya mümkün' seslenişinin yankı bulması adına bilimde ve teknolojide lider Türkiye'yi inşa etmeye devam edeceğiz. Her bir bilim insanımızın önündeki engelleri kaldıracak, yanında olacağız."