İran ve İsrail arasındaki gerginlikte askeri kapasite ve güç dengesi önem kazanıyor. İran ordusu, son yıllarda askeri yeteneklerini artırarak bölgesel bir güç olma yolunda ilerledi.
İran, Kasım Süleymani'nin öldürülmesine misilleme olarak Amerikan askeri üslerine balistik füze saldırısı düzenleyerek kararlılığını göstermişti. Ancak Tahran, doğrudan bir askeri çatışmadan kaçınma eğiliminde. İsrail ise İran'ın askeri ve nükleer tesislerini hedef alarak gizli operasyonlar yürütüyor.
İran, Orta Doğu'nun en güçlü ordularından birine sahip olarak değerlendiriliyor. Silahlı kuvvetler ve İslam Devrim Muhafızları Birliği, ayrı kara, hava ve deniz kuvvetlerine sahip. İran'ın ayrıca "direniş ekseni" olarak bilinen vekil milisler ağı da bulunuyor.
İran'ın uzun menzilli füzeleri ve insansız hava araçları, İsrail dahil her türlü hedefi vurabilecek kapasitede. Tahran'da, son yıllarda yerli savunma endüstrisini geliştirme yolunda önemli adımlar attı.
Uluslararası yaptırımlar, İran'ı yüksek teknolojili silahlardan mahrum bıraktı, ancak yerli üretimde büyük ilerlemeler kaydedildi. İran'ın askeri gücü ve stratejik konumu, bölgesel denklemde kritik bir rol oynuyor ve İsrail ile olan gerilimde önemli bir faktör haline geliyor.