Lockheed Martin, açık kaynak yazılım şirketi Red Hat ile birlikte, insansız hava araçlarının (İHA) sürü halinde daha esnek ve hızlı yazılım güncellemeleri alabilmesini sağlayacak bir teknoloji geliştirme projesi başlattı. Bu iş birliği, özellikle taktik operasyonlarda dron sürülerinin daha uyarlanabilir ve tepki kabiliyeti yüksek hale gelmesini hedefliyor.

Black Hawk’un halefi MV-75 programı siyasi engellerle karşı karşıya kalıyor
Black Hawk’un halefi MV-75 programı siyasi engellerle karşı karşıya kalıyor
İçeriği Görüntüle

Proje kapsamında, Red Hat’in konteyner tabanlı yazılım platformu Device Edge ile Lockheed Martin’in otonom sürü sistemleri entegre ediliyor. Bu sistemler, Lockheed’in Indago 4 adlı küçük boyutlu keşif ve gözetleme dronları üzerinde test ediliyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi araçları sayesinde, bu İHA’lar karmaşık görevleri yerine getirebiliyor ve görev sırasında anlık olarak görevlerini ayarlayabiliyor.

Red Hat Device Edge, sınırlı kaynaklara sahip cihazlarda çalışmak üzere tasarlanmış hafif bir platform. Bu sistem, sınırlı veya güvenilmez ağ erişimi olan bölgelerde bile veri toplama ve analizini destekliyor. Ayrıca, yerel veri işleme, görüntü tanıma, model eğitimi ve çıkarımı gibi gerçek zamanlı yapay zeka işlemlerini destekliyor.

Indago 4 dronu, yaklaşık iki dakikalık bir kurulum süresiyle hızlı bir şekilde konuşlandırılabiliyor. Standart bir sırt çantasına sığabilecek kadar kompakt olan bu dron, 50 ila 70 dakika arasında havada kalabiliyor ve 10 kilometreye kadar operasyonel menzile sahip. Ayrıca, 2,3 kilogramlık bir yük taşıma kapasitesine sahip.

Lockheed Martin Program Yöneticisi Katie Gilmore, bu çalışmanın insansız hava araçlarının anlık yazılım modülleri alabilmesini sağladığını ve bu sayede uç cihazların yönetimi ve güncellenme şeklinin dönüştüğünü belirtti. Gilmore, “Bu tür bir teknoloji, geleceğin görevleri için kritik öneme sahip. Dron sürülerine, insanları ve altyapıyı gerçek zamanlı olarak koruma konusunda çok daha büyük yetenekler kazandırıyor” dedi.